27 Kasım 2016 Pazar

Müjdat: 1, Nietzsche:0!

Birkaç saat evvel, içinde bir sürü tonton ihtiyarın olduğu bir rüyanın içindeydim. Baskı yok, stres yok, özensizlik yok... Ne kötüye ne de yokluğa dair bir şey var. Her şey, iyinin ve güzelin etrafında dönüyor. Gösterişten uzak, abartılı sözler ve mübalağadan çok daha uzak bir yerdeydim. Eskinin kumpanyası tadında, şu çok özlediğimiz samimiyetin tam içinde: Sevgi Müzikali'nde.



Başroldeki iki koca çınar; Ayşen Gruda ve Müjdat Gezen, umudun ne olduğunu yeniden hatırlattılar bana. O eskimiş vücutlarının içinde hiç yaşlanmayan o muazzam ruhlarını, aşklarını, sevgiye duydukları hasret ve özlemi o kadar düzgün bir şekilde ifade ediyorlar ki... Sanırsın Sokrates 21. yüzyılda yeniden doğmuş da ikisinin vücuduna girmiş!

Sevgi, emek, bağ, kuvvet, dostluk... Anlamını unuttuğumuz, hissetmeye hasret kaldığımız ne kadar kavram varsa bu akşam sahnede seyrettim. Hem de öyle aman aman bir sahne de değil, Kadıköy'deki küçücük Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda. Hem de öyle aman aman imkanlarla, gösterişli kostüm ve dekorlarla da değil, inanılmaz bilinmedik bir senaryoyla da... Bütün hadise, insanı insana anlatan kişilerin, sanatçılığı yalnızca meslek olarak görmemesi.

Sözüm sana meymenetsiz herif.

İnsanı insana anlatma derdi olan kişilerin yazılarında, oyunlarında ve türlü eserlerinde korkmadan, usanmadan umudu aşılaması kadar muazzam bir şey yok. İnsan zaten karanlığa, karamsarlığa kapılmaya epey müsait bir varlıkken, insanı gülümsetmek, ağlatmaktan çok daha zorken; karanlık ve bedbaht hikayeler türetip nesillere aktarmak bir beceri değil. Asıl beceri, ruhun en derinine dokunmak. Ki bunu da gayet mükemmel yapan koca tontonları izledikten sonra, artık sırtım yere gelmez. Bıkmadan, usanmadan yürüyeceğim bu yolda.

Salondaki o hala hayata bağlılıkları devam eden, tiyatroya çiçek gibi hazırlanıp gelen tonton ihtiyarların arasında bu deneyimi yaşamak da paha biçilemezdi. Özenip, bezenip, o kırışmış buruşmuş ciltleriyle umudun peşinde koştuklarını gördükten sonra, daha ne denebilir ki...



Kazanan takımı alkışlıyoruz!



İyi ki varsınız!