26 Ekim 2012 Cuma

Rüya

Serin parkeye oturmuş, seni seyrediyordum. Öyle büyük, öyle çocuktun. Heyecanlandın, derin bir nefes aldın. Gözlerini kapadın. Bir şeyler fısıldadın, gözlerini açtın. Pırıl pırıl, güneş gibi parladın... Sanki bütün ormanlar gözlerindeymiş, bütün dünya seninle nefes alıyormuş gibi... Gitarını eline aldın, çaldın. 

Si... 

Hayat dolu, uçuşan kuşları anımsatan bir si ile başladı şarkın. Öyle aşk dolu, öyle sakin...

Durmadın, çaldın. Öyle büyüdün ki gözümde... Küçücük kaldım karşında.

Söylemeye başladın bir şarkı... Fısıldadın. Sonra bağırdın. Tekrar fısıldadın ve tekrar...

Bitmesin istedim, sonsuza dek sürsün. Ama bitti.

Sonra beni gördün, evet beni. Zemin altımdan kaydı, ormandaydık şimdi, ya da gözlerinin içinde...

Bütün sevdiğim kuşlar ve sen... 

Bana gülümsedin, yaklaştın. Boynunda damarların, sanki onlar da si'yle atıyordu. 

Sana yaklaştım, gözlerine değdi gözlerim.

Kollarımla seni hemen, sıkıca sardım.

Ama sen yok oldun, ağladım.

Bir serçe kondu havadaki koluma.

Uzandım, yemyeşil çimene...

Başladı, si dolu bir şarkıya...